Kızamık, her yaş grubunda görülebilen bir hastalıktır ve kızamık ve kızamıkçık olarak iki farklı isimle anılmaktadır. Bu hastalığın etken virüsü, Paramyxoviridae ailesine mensup zarflı bir RNA virüsüdür. Virüsün zarfının yüzeyinde hemaglütinin ve füzyon glikoproteinlerinin oluşturduğu çıkıntılar bulunmaktadır. Kızamık virüsü, insan ve simian böbrek hücrelerinden üretilebilir. Bu hastalık, tüm dünyada yaygındır ve aşının uygulanmadığı durumlarda her yıl iki ya da beş yılda bir üç veya dört ay süren epidemilere yol açabilir. Aşının yaygın olarak kullanıldığı ülkelerde hastalığın görülme sıklığında önemli azalmalar yaşanır.

Kızamık hastalığının belirtileri, nezle gibi olup genellikle kış aylarında daha sık görülür. Hastalığın bulaşıcı etkisi oldukça yüksektir ve bu yüzden bulaşma dönemi hastalığın geç prodromal dönemlerinde daha yüksek oranlarda görülür. Kızamık virüsü, duyarlı yapılarda olan kişilerde solunum yolu mukozası hücrelerini enfekte eder.

Kızamık teşhisinde kullanılan iki tür test bulunmaktadır: Rubeola IgM ve Rubeola IgG testleri. Bu iki test, kızamık virüsüne bağlı enfeksiyonun varlığını ve muhtemel evresini belirlemek amacıyla kullanılır.

Rubeola IgM testi pozitif çıktığında bu durum, yeni başlayan bir enfeksiyonu, eski enfeksiyondan sonra kalan antikorları ya da aşılamayı işaret eder. Özellikle bağışıklık sistemi zayıf veya hamilelerde ağır zatürre ve merkezi sinir sistemi enfeksiyonlarına neden olabileceği için, bu hastaların kızamık virüsü ile ilgili bağışıklık durumlarının önceden belirlenmesi önemlidir.

Rubeola IgG testi pozitif çıktığında bu durum, önceden geçirilmiş bir kızamık enfeksiyonunu veya bağışıklığın geliştiğini gösterir. Bu nedenle, hastalarda kızamık belirtileri gözlemlendiğinde öncelikle bu iki testin yapılması gerekmektedir. Test sonuçlarına göre hastaya gereken tedavi belirlenir ve aşılama yöntemi ile tedavi uygulanır.

Kızamık testi, her yaştan herkese uygulanabilir. Genellikle bebeklik ve çocukluk dönemlerinde ortaya çıkan bu hastalık, ilerleyen yaşlarda tekrar kendini gösterebilmektedir. Testlerin önemi de burada ortaya çıkmaktadır. Tekrar edebilecek bir hastalık olan kızamık hastalığında, ilk dönem aşılarında olan kişilerde yeniden hastalığın ortaya çıkabileceği göz önünde bulundurularak, aşı iki kademeli olarak uygulanmaya başlanmıştır. Halen 1990'lı yıllardan itibaren önceki tarihlerde kızamık aşısı olan kişilerde kızamık hastalığı yeniden görülebilmektedir. İkinci aşamada görülen kızamık hastalıklarının anlaşılabilmesi ve evrelerinin belirlenebilmesi için bu iki testin herkese mutlaka uygulanması gerekmektedir.

Sağlıklı kalın.