Kızamık virüsü, çoğunlukla kış ve ilkbahar aylarında ortaya çıkan, ateş ve deri döküntüleri ile kendini belli eden, oldukça bulaşıcı bir hastalığa neden olan bir virüstür. Bu virüs, enfekte olan bireylerin iş ve okul hayatını olumsuz yönde etkileyebilir. Kızamık virüsü enfeksiyonu geçiren kişiler genellikle kendilerini oldukça yorgun hissederler ve vücut ısısında artış meydana gelir. Kızamık virüsü, vücuda yerleştiğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir ve bazı durumlarda ölümcül olabilir. Özellikle hamileler ve bebekler için oldukça tehlikelidir.

Kızamık virüsü, enfekte bireylerin ağız ve burun mukozalarına yerleşir. Bu virüs, konuşma, hapşırma veya öksürme sırasında tükürük damlacıkları yoluyla yayılır. Kızamık virüsü havada yaklaşık 2 saat boyunca canlı kalabilir. Kızamık genellikle çocukluk dönemi hastalığı olarak bilinir, ancak yetişkinlik döneminde de bu hastalığa yakalanmamış bireyler bulunabilir. Kızamık bir kez geçirildiğinde, vücut bağışıklık kazanır ve hastalık tekrarlamaz.

Kızamık virüsüne karşı bağışıklık kazanılmamış bireyler, bu virüsü kapmaya daha yatkındır. Bağışıklık sistemi zayıf olan kişiler, kızamık virüsüne karşı daha dirençsiz olabilirler.

Kızamık virüsü vücuda girdikten sonraki 10. günde döküntüler başlamadan önce belirtiler ortaya çıkar ve en fazla 3-4 gün sürer. Bu belirtiler şunlardır:

Döküntülerin başladığı dönemde, döküntüler kırmızılaşmaya ve büyümeye başlar. Başlangıçta sadece yüzde ve boyunda ortaya çıkan döküntüler, daha sonra gövdeye, kollara ve bacaklara yayılır. Bu dönemde hasta yorgun hisseder ve vücut ısısı yeniden artar. Soğuk algınlığı ve bademciklerde şişmeler sıkça görülür.

İyileşme dönemi, döküntülerin solması ve dökülmesi ile başlar. Döküntüler iz bırakmaz ve kişinin eski enerjisi geri gelir. Soğuk algınlığı belirtileri sona erer ve vücut sıcaklığı normale döner.

Kızamık virüsünün bulaşması ile ortaya çıkan belirtiler, sadece kızamığa özgü olmadığından tespit edilmesi zor olabilir. Döküntülerin başladığı dönem, tanı için en önemli dönemdir. Döküntü öncesi dönemde tanı koymak oldukça zordur. Ayrıca, ağızda ortaya çıkan küçük beyaz yaralar, başka hastalıklarda görülmediği için kızamık tanısında önemli bir bulgudur.

Kızamık virüsünün bulaşmasını engellemek amacıyla, deri altına kızamık aşısı enjekte edilmektedir. Bu aşı, iki doz halinde uygulanmaktadır. İlk doz, en erken 1 yaşında ve 15. aya kadar uygulanabilir. İkinci doz ise 4-6 yaşları arasında uygulanır. İki doz aşı, kızamık virüsüne karşı %99 oranında korunma sağlar. Ayrıca, kızamık aşısı hamilelik öncesi de uygulanabilir, ancak hamilelik sırasında kesinlikle uygulanmamalıdır. Kızamık aşısının yan etkileri oldukça hafiftir ve nadiren görülür.